CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 9 Ocak Salı günü saat 15.00'te Genel Kurul’u olağanüstü toplantıya çağırma kararı aldıklarını belirterek, "Ayrıca, gelecek hafta 14 Ocak Pazar günü, 'geleceğimize sahip çıkıyoruz' diyeceğimiz, demokrasiye, anayasaya sahip çıkacağımız büyük miting için saat 13.00'te tüm vatandaşlarımızı, tüm siyasi partileri ve bu ülkenin geleceğine sahip çıkmak isteyen herkesi Tandoğan Meydanı'na davet ediyoruz" dedi.
Mezkez Yönetim Kurulu (MYK) ve Parti Meclisi (PM), CHP Genel Merkezi'nde Özgür Özel başkanlığında toplandı. PM toplantısı kapanışında düzenlediği basın toplantısında konuşan Özel, Türkiye’nin olağanüstü günlerden geçtiğini ifade ederek, yerel seçim süreci doğrultusunda ön seçim yapılan bölgelerde öne çıkan adayların gelecek hafta açıklanacağını söyledi.
'GEZİ DAVASI, RECEP TAYYİP ERDOĞAN'IN SİYASİ KİN DAVASIDIR'
Özel, Yargıtay'ın Can Atalay kararına ilişkin de değerlendirmelerde bulunarak, "Gezi Davası, Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi kin davasıdır. Gezi Davası, kan davasıdır. Mesele birilerinin kin ve kan davası uğruna kendi yetkilerini aldığı bu Anayasa'nın bir maddesini hiçe sayma meselesidir. O madde bugün 153'üncü maddedir. Açıp, okuyan görür ki Anayasa Mahkemesi kararları gerekçeli olarak yayınlanır. Yayınlandığı anda 'Anayasa Mahkemesi kararları yürütme, yasama ve yargı organları için bağlayıcıdır' demektedir. Ama birileri. O Erdoğan. Yani anayasalar her doğan için yapılması gerekirken, kendisi için anayasa yaptıran Erdoğan, kendini bu anayasanın da üstünde görmektedir. 'Nasılsa ben istedim diye bazı maddelerini OHAL'de elde sopa, bazı yerde döve döve, bazı yerde devletin imkanlarını kullana kullana değiştirttim. Bilseydim bunu da değiştirirdim. Keyif benim değil mi? 153 benim için yok hükmündedir' deyip, 153'üncü maddeyi yırtıp atmıştır. Onun adına 5 hakim yapmıştır ama sonra gelip o karara sahip çıkınca Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa'yı ortadan kaldırmaya çalışan bu darbe girişiminin başında olduğunu itiraf etmiştir" dedi.
'GENCECİK ÇOCUK AİLESİNDEN KOPARILDI'
Özel, Anayasa'nın aynı zamanda toplumun güvencesi olduğunu kaydederek, İstanbul Fatih'te Tevhid bayrağı açarak yürüyen İsmail A.'ya yumruk atan Ege Akersoy'un babasını aradığını hatırlatarak, "1 Ocak günü sabah erken saatlerde bir miting tertip etmişler, bir yüksek tansiyondan ve sürtüşmeden, yılbaşı gecesinden dönenlerle sabah namaza gidenleri sürtüştürmeden bir tansiyon beklentisine girmişlerdir. Sonunda hiç tasvip etmediğimiz bir sonuç ortaya çıkmıştır. Elinde bir bayrak taşıyan vatandaşı, bir gencimiz arasındaki sürtüşmeden, karşılıklı yumruklaşmaya ve bir yaralanmaya sebebiyet vermiştir. Olayı duyduğumda 'Olacağı buydu' demekten kendimi alıkoyamadım. Ardından yaşananları dikkatle takip ettik. Ege'nin babası Zafer Bey'i aradım, ilk söz şunu söyledim: 'Zafer Bey biz şiddete karşıyız. Ege'nin attığı yumruğu savunamayız. Ama bir basit yumruklama Türkiye'nin neresinde, geçmişinde hiçbir sabıkası olmayan basit müessir fiil. Geçmişinde sabıkası olmayan, adresi belli. 21 22 yaşındaki bir genci nerede tutuklamışlar? Bırakın genci, basit müessir fiilden hangi sabıkasızı tutuklamışlar.' Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, darbe komutanının yaveri Yılmaz Tunç açıklasın bakalım. Dedik ki 'Yumruğun karşısındayız ama Ege'nin tutuklanmasının da karşısındayız.' Babası dedi ki 'Ege 4 üzerinden 3,5 not ortalamalı. Pırıl pırıl bir çocuktur. Hiç böyle bir şey olmaz. Nasıl oldu biz de anlamadık.' Sonra Ege'nin savunmasını okuduk, pişman olmuş, üzgün olduğunu ve ilave yaşananların üzerine üzüntülerini dile getirmiş. Ama tutup cezaevine koydular Ege'yi. Arkadaşımız gitti ve ziyaret etti. İlk sözü şu oldu, 'Genel Başkanımızın selamı var, yumruk yanlış ama senin burada tutulman da yanlış' biz yumruğu savunmayız ama yumruk Türkiye'nin dört bir yanında, 81 ilde, bin ilçede her gün binlerce basit müessir fiil. Al ifadesini yolla. Tutup savcıya götürsen 'Niye getirdiniz bana' diyeceği bir husustan, bir gencecik çocuk okulundan, ailesinden koparılıyorsa orada başka bir husumet ve mesaj var. Bunu da görmemezlik etmedik ve etmeyeceğiz" diye konuştu.
'5 CELLADIN HUKUKU KATLETMESİNE SESSİZ KALMAYACAĞIZ'
Özel, İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi üyeleri hakkında Hakimler ve Savcılar Kurulu'na, Yargıtay 3'üncü Ceza Dairesi'nin ilgili üyeleri hakkında Yargıtay'ın Birinci Başkanlık Kurulu'na kurumsal başvurularını yaptıklarını ifade ederek, şöyle dedi:
"Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu’nun bu 5 hakim için görevden el çektirme kararını bir an önce almalarının kendi Anayasal görevleri olduğunu hatırlatıyoruz. Ayrıca, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na bu kararı 5 hakimin uygulamasının Yargıtay'daki diğer 13 hakim ve Yargıtay'da görev yapan tüm hakimler açısından bir suçta ortaklaşma zarureti gibi algılatılıp, bunun bir Yargıtay kararı olarak dayatılması, bu hukuk insanlarının her birinin mesleki geleceklerine ve onurlarına lekedir. Bu yüzden, cımbızla 3'üncü Daire'den çekilen bu 5 celladın bu kararlarına diğer 13 hakimin iştirak etmediğini biliyoruz ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nı bu kararı görüşülmek üzere Ceza Genel Kurulu'na götürmeye davet ediyoruz. Götürün Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na, çıkalım bakalım oradan Anayasa Mahkemesi kararı uygulanır mı uygulanmaz mı? Bu ayıba, rezalete, hukuk tanımazlığa, saraydan cesaretle adalet cellatlığına Yargıtay'ın bütün üyelerinin ortak edilmesini ve Ceza Genel Kurulu'nun bu dosyayı görüşmesini asla kabul etmiyoruz. Böyle bir hukuk tanımazlığa ilk kez birileri başvuruyor. Nerede itiraz edilecek. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı itiraz edecek. Neresi karara bağlayacak? Yargıtay Genel Kurulu karara bağlayacak. Güveniyorsanız kendinize, Yargıtay Genel Kurulu çıksın bu karar hukukidir, anayasaya uygundur desin. 3'ü saraydan, 2'si ortağından talimatlandırılmış 5 tane celladın hukuki katletmesine, geleceğimizi karartmasına sessiz kalmayacağız."
'HERKESİ TANDOĞAN MEYDANI'NA DAVET EDİYORUZ'
Özel, Yargıtay'ın Can Atalay kararı üzerine Meclis'i olağanüstü toplantıya çağırma kararı aldıklarını kaydederek, "Tüm muhalefet partilerinin toplandığında katılacaklarını bildirdikleri CHP, Gelecek Partisi, Saadet Partisi, TİP ve DEVA Partisi tarafından imzalanan, İYİ Parti ve DEM tarafından da toplandığında oturuma katılacakları ifade edilen 9 Ocak Salı günü saat 15.00'te Genel Kurulu olağanüstü toplantıya çağırıyoruz. Ayrıca CHP olarak, toplumda bu darbe girişimine karşı hangi demokratik çağrı varsa, o demokratik çağrılara en yürekten katılımı sağlayacağımızı ifade ediyoruz. Gelecek hafta 14 Ocak Pazar günü, 'geleceğimize sahip çıkıyoruz' diyeceğimiz, demokrasiye, anayasaya sahip çıkacağımız büyük miting için saat 13.00'te tüm vatandaşlarımızı, tüm siyasi partileri ve bu ülkenin geleceğine sahip çıkmak isteyen herkesi Tandoğan Meydanı'na davet ediyoruz" dedi.